Kendime.
- Nazlıcan Şahin
- 9 Şub 2021
- 2 dakikada okunur
Sevgili Nazlı,
Bu defa ben ve sen, yalnızca ikimiz, baş başayız. Evet, insanın kendiyle bu şekilde baş başa kalması çok akıl kârı görünmüyor ama belli ki sen yalnızca bu dilden anlıyorsun. Amacım ne halini hatrını sormak, ne kendi içinden sana bahsetmek olacak. Bu defa ben yalnızca konuşacak ve sana benim için -ve aslında senin için- önemli olan bir şeylerden bahsedeceğim. Şimdi otur olduğun yere, kulaklarını aç ve yalnızca beni dinle.
Sen sensin, tüm özelliklerinle. Yeteneklerinle, yeteneksizliklerinle, sevdiklerinle, sevmediklerinle, olduğun yerle, olamadığın yerle, haşlanmış yumurtayı hiç sevmeyişinle, tembelliğinle, çevrende 'takıntılı' anılmanla, aldığın veya verdiğin kiloyla, seni bir an olsun yalnız bırakmayan (!) kıpkırmızı yanaklarınla, sen sensin işte, öylece, büsbütün.
Bugün tembelliğinden şikayet edeceksin, yarın müzik zevkinle övüneceksin. Gün gelecek hayatına zar zor dahil edebildiğin arkadaşlarından sıkılacak, kendi içine dönecek, iki gün sonra onları elinin altında arayacaksın. Kilo da alacaksın, boy da atacaksın, saçların her uyandığında kabarmış da olacak ama dönüp aynaya baktığında sen, sen olmaya devam edeceksin. Bugüne kadar öğrendiğim en önemli şeylerden biri ne biliyor musun? Olmak istediğin yerde, olmak istediğin zamanda, ne istiyorsan, utanmadan, sıkılmadan, yorulmadan onu yapabiliyor olmanın önemi!
İçinden "bunu benden habersiz ne ara öğrenmiş olabilirsin ki?" dediğini duyar gibiyim. Ve evet küçük hanım, arada bir kendi içine bakmanı öneririm.
Onca yaş almış, onca yıl kendinle yaşamışsın ve sen hâlâ kendini sevmeye mi çalışıyorsun? Hadi ama, yapma bunu. Etrafındaki herkes ve her şey hızla değişirken hâlâ yalnızca kendini izliyor, kendinle uğraşıyor olamazsın. Sen sensin işte, olduğun halinle. Yolda yürürken kapşonunla yüzünü olabildiğince kapatmaya çalışmaktansa, görüşünü engelleyen her şeye inat, dünyayı izle!
İnan bana çokta kalıcı değil hiçbiri.
Yapabiliyorken, kitap mı okumak istedin, aç ve oku o kitabı. Koşmak mı istedin en olmayacak yerde, e hadi koş ne duruyorsun? Dışarı çık, gez, evde otur, dinlen, ailenle sohbet et; durduk yere, sadece içinden geldiği için gülümse. Gözlerin senin fotoğraf makinen olsun ve sen o bellekte yer kalmayana dek anı biriktir. Neden mi? Yapabiliyorsun işte, dahası var mı?
İnan bana son kullanma tarihi olmayan hiçbir şey yok hayatta.
Seni kucaklıyor, seni seviyor, diğerlerinin "ne yapıyor bu?" dediği her an seninle gurur duyuyorum. Ve unutmadan o kırmızı yanaklarını senin aksine seviyor ve öpüyorum.
Comments